LÜKS HAYATTAN SOKAKLARA
İzmir'de
varlıklı bir ailenin kızı olarak dünyaya gelen, Amerikan Koleji'nden sonra Güzel
Sanatlar Akademisi'nden mezun olan ve ünlü butiklerde mankenlik yapan Gülseren
Burdurlu (79), lüks bir hayatın ardından sokaklarda yaşarken bulundu.
İstanbul'da sokak çocuklarının çıkardığı
“Sokak Kedisi” dergisi çalışanlarının yaralı olarak bulduğu yaşlı kadının ilginç
hayat hikayesi ortaya çıktı.
“Sokak Kedisi”nin sahibi Ferhat Şahin,
Gülseren Burdurlu'yu sokak çalışması yaptıkları sırada Parmakkapı'da sırtından
yaralı halde bulduklarını söyledi.
Yaşlı kadını Kumluk Caddesi'ndeki derginin bürosuna getirdiklerini dile getiren
Şahin, tedavisini yaptırdıkları sırada onu yerleştirecek yer ararken nüfus
müdürlüğünden aldıkları kayıtlardan kadının ilginç hayat hikayesine
ulaştıklarını belirtti.
Şahin, şunları anlattı:
“Gülseren Burdurlu'yu bulduğumuz sırada yaralı ve perişan bir haldeydi.
Konuşamıyordu. Uzun süredir banyo yapmamış gibi görünüyordu. Arkadaşlarımızla
alarak derginin bürosuna götürdük. Burada temizlenmesini sağladığımız yaşlı
kadına yemek vererek tedavisini yaptırdık. Bu sırada kendisini yerleştirmek için
de yer aramaya başladık. Başvuru yaptığımız huzur evleri almıyordu.
Arkadaşlarımız ilgili nüfus müdürlüğünden işlemler için Gülseren Burdurlu'nun
kayıtlarını çıkardı. Kayıtlar elimize geldiğinde bazı isimlerin çağrışım yapması
üzerine kendisine sorular sorduk. Sorularımıza aldığımız yanıtlar bizleri çok
şaşırttı. Yaşlı kadını uzun uğraş ve ısrarlar sonunda Okmeydanı'nda bulunan
darülacezeye teslim ettik.”
BABASI ÇOK ZENGiN BiR DOKTORDU.
Gülseren Burdurlu ile yapılan ve “Sokak Kedisi”nde yayınlanacak olan
röportajda, Burdurlu'nun İzmir'de varlıklı bir ailenin kızı olarak dünyaya
geldiğini, eğitiminin başarılarla dolu olduğunu anlattığı öğrenildi.
Kolejde ve güzel sanatlar fakültesinde okuduğunu ve yurt dışında da kaldığını
belirten Burdurlu, röportajda şu görüşlere yer verdi:
“Dedem Derviş Bey İzmir'in en tanınmış tüccarlarından biriydi. Daha sonra annem
evlenince İstanbul'a geldik. Annem üç evlilik yaptı. Öz babam Cevdet Burdurlu
aile tarafından çok zengin bir doktordu. İkinci evliliğini Arif Cemil Denker ile
yaptı. Denker, yazardı. Almanca-Türkçe lugatı yazan kişiydi. Üvey babam olmasına
rağmen çok severdim. Daha sonra annem Doktor Şeref Tomruk ile evlendi.
Kasımpaşa'daki Deniz Hastanesinin kuruluşunu yapan doktorlardan biriydi. O da
genç yaşta vefat etti. Dedem, çocuklarını çok iyi yetiştirmiş. Dayılarımdan biri
olan Hıfzı Timur, İstanbul Hukuk Fakültesi profesörlerindendi. Öteki dayım
Hüseyin Timur, Ege Üniversitesinde profesördü. İkisi de yurt dışında eğitim
aldı. Ben
İzmir'de Amerikan Kız Koleji'nde okudum. Daha sonra üvey babam sanata
meyilli olduğum için güzel sanatlar akademisine gitmemi istedi. Fındıklı'da
Güzel Sanatlar Akademisi'nde dekorasyon bölümünde okudum.”
Bir dönem bakanlık yapan ve 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal'a karşı
Cumhurbaşkanlığına aday olan Fethi Çelikbaş'ın da yakın akrabası olduğunu
savunan Burdurlu, hayatta olan akrabalarının da kendisine sahip çıkmadığını öne
sürdü.
“SES SANATÇISI ZEHRA BİLİR'İN OĞLUYLA EVLENDİM”
“Türkü Ana” olarak bilinen ses sanatçısı Zehra Bilir'in oğluyla 1962
yılında evlendiğini anlatan Burdurlu, üvey babası Arif Cemil Denker'in evliliğe
karşı çıktığını ve kocasını boşanmaya zorladığını iddia etti.
1967 yılında boşanmalarının ardından bir daha evlenmediğini belirten Burdurlu,
şöyle devam etti:
“Mutlu bir evlilik yaptım, ama babam eşimden ayırdı beni. Çok saçma ve komik bir
sebep yüzünden ayırdı bizi. Eşim Zehra Bilir'in oğluydu. 'Ailemize şarkıcı
birini neden getirdin' dedi. 'Bizim köklü bir ailemiz var' dedi. Ben ayrılmak
istemedim, ama babam para vererek boşanma celbi çıkartmış. Ayırdı bizi.
Ayrılmayı istemedik. Eşim ve kayın validem beni çok severdi. Ben de onları çok
severdim. Boşandıktan sonra yaşama küstüm. Bir süre mankenlik yaptım. Uzun
yıllar yalnız yaşadım. Elimde avucumda ne varsa tükettikten sonra 5 ay önce
oturduğum evden atıldım ve sokakta yaşamaya başladım.” |