KABERDEY KAFE NİN ÖYKÜSÜ

   Çoban sürüsünü güderken kaval değil de Çerkeslerin milli çalgısı pşıne'siyle o güne kadar hiç duyulmamış değişik bir müzik çalar.  KABERDEY  Pşı'nın kızı duyduğu bu müziği kimin çaldığını bilmez ama  bu eşsiz müziğe aşık olur.
   KABERDEY  Pşı'nın kızı o günden sonra içine kapanır sadece o eşsiz müziği ve  çalanı hayal eder. Ben bir sese aşık oldum diye derdini kimselere açamaz.
   Daha önceleri düğünlerde çok güzel dans eden kız artık hiç bir düğünde dans etmez  olur.
   Bu duruma herkes çok üzülür ama ellerinden bir şey gelmez.
  Yine bir düğünde  Pşı’nın kızı bütün ısrarlara rağmen oynamaz sadece seyreder.
  Çerkeslerin düğünleri sabahlara kadar sürer. Çoban geç saatte sürüsünü kapattıktan sonra pşıne'sını alır düğüne gelir. Bir ara müzik kesilince çoban her zaman çaldığı O özel müziği çalmaya başlar. KABERDEY  Pşı'nın kızı bu müziği duyunca herkesin şaşkın bakışları arasında yavaşça yerinden kalkar ve ağır ağır çoban ile dans etmeye başlar. Düğündeki herkes   edilen bu dansa ayakta aynı tempoda alkış ile eşlik eder (aug yewen) o günden sora kızın dans ediş şekline ve müziğe KABERDEY  KAFE denir.
  Ama son zamanlarda KABERDEY kısmı terk edildi sadece KAFE deniyor ama asıl adı bu müzikle ilk KABERDEY  Pşı'nın kızı dans ettiği için Türkçe’si KABERDEY dansı Çerkesce’si ise (KABERDEY KAFE DİR).      

   Not:Bu hikayede Çerkes boyları arasında ayrımcılık yaptığım düşünülebilir ama, asla öyle bir düşüncem yok. 
         Nasıl (Guşha  kafe)( Şeşen kafe)( gumuk kafe)( islemey)(  wuıg)( kafeipl) ( Abzah kafe leperıfe) ve adını sayamadığım daha bir çok Çerkez dansları gibi, Kaberdey kafe de adıyla anılması gerektiğine inanıyorum. .    

Çocukluğumda ninemin anlattığı Çerkes hikayelerinden Türkçe ye çevirmeye çalıştım .(Pşı nın)(Pşı nın kızının) ve (çobanın) adları tam aklımda kalmadığı için yazmadım.    

 (KALEJOGUA) ALİ  KENAR